Geri bildiriminiz için teşekkür ederiz.
Sizin için geliştirmelere devam ediyoruz, keyifli alışverişler.
Machiavelli, 3 Mayıs 1469 tarihinde Floransa’da dünyaya gelmiştir. Rönesans hareketinin başlangıcında büyük bir rol oynayan Machiavelli, siyaset felsefesiyle ilgiliydi. Politika konusunda dünya tarihine sayısız kavram ve bilgi sığdıran ünlü düşünür, ‘’Makyavelizm’’ düşünce sisteminin oluşmasını sağlamıştır. Edebiyat konusunda Niccolo Machiavelli Prens (1532) adlı eseriyle ün salmıştır.
Machiavelli, modern siyasetin bulunmasında ve geliştirilmesinde büyük rol oynamıştır. Rönesans hümanizminin önemli kişiliklerinden biri olan Machiavelli, diplomat ve müzisyen sıfatlarının dışında yazar ünvanını da taşımaktadır. Yaşadığı tarihlerde Floransa Devleti’nin hatırı sayılır bir devlet adamı olarak görülen yazar, modern siyaset denince akla gelen ilk isimlerden biridir. Fikirleri kendince belli bir ilkeye dayansa da, diğer insanlar tarafından hor görüldü. Niccolo Machiavelli eserleri ile oluşturduğu fikirler yüzünden insanlar tarafından ‘’asi’’ olarak algılandı ve fikirleri toplum tarafından dışlandı. Yazar, siyasal yapının bilimsel verilere dayandırılması gerektiğini düşünmekteydi. O dönemde kiliseye pek olumlu bakmayan yazar, bu düşüncesine rağmen o dönemin hükümdarının dini siyasal işlere alet etmemesi gerektiğini savunmuştur. Laikliğin büyük bir savunucusu olan yazar, dinin siyasete duygusallık kattığını ve siyasetin mantık çerçevesinde işlenmesini engellediğini düşünmektedir. O dönemdeki vatanseverliğini yansıtmak için Niccolo Machiavelli Hükümdar (1513) adlı eserini çıkarmıştır. Tek isteği İtalya’nın belli bir refah seviyesi olan yazar, fikirlerindeki ideal yazarı eserine yansıtmıştır. Doğru bir hükümdarın etrafında toplanan toplumun tüm sorunlardan arınacağını ve İtalya’nın eski güzel günlerine geri döneceğini savunmuştur.
Machiavelli, siyaset hakkındaki görüşleri yüzünden dönemin toplumu tarafından çok büyük tepkiler görmüştür. Ahlaki değerlere kıymet veren Machiavelli, devlet yönetiminde ise ahlaki değerlere aynı şekilde değer vermemektedir. Yazara göre, devlet yönetiminin başında olan hükümdar, ahlaki değerlerinden arınıp bilimsel bir şekilde toplumu yönetmelidir. Aksi takdirde, toplum ahlaki değerlerin etkisiyle duygusal düşünecektir ve bunun sonucunda toplum yozlaşacaktır. Machiavelli’ye göre, devlet adamı tamamen bilimsel verilere dayanarak toplumu yönetmelidir. Ahlaki değerlerin ve dini ögelerin kesinlikle siyasete ve devlet yönetimine etki etmemesi gerektiğini düşünen Machiavelli Prens kitabını yazmıştır. Prens kitabında örnek bir hükümdarın nasıl olması gerektiği, neleri savunması gerektiği ve neleri savunmaması gerektiği yazmaktadır. Machiavelli’ye göre örnek bir hükümdar, toplum tarafından saygıyla bilinmeli. Eğer bir toplum hükümdarından korkuyorsa o hükümdar doğru yoldadır çünkü hükümdar sevilmesi gereken biri değildir, diğer devletler tarafından da korkulması gereken biridir. Yazara göre hükümdar ahlaksız ve kaba olmalıdır, çünkü iyi niyetli siyasetçilerin hükümdarlık ömrü uzun değildir. Ahlaksızlığını kapatmak zorunda olan hükümdarlar, dindar görünmeye çalışmalıdır.
Machiavelli kitap yazarken hem ahlaki değerlerini kullanır hem de bilimsel düşünür. Duygusallık ve mantık arasındaki ince çizginin üzerinde eserlerini kaleme alan yazar, politik felsefeyi hemen hemen her eserinde ön plana çıkarmaktadır. Siyasetin temel kavramlarının çoğunu oluşturan Niccolo Machiavelli, günümüz siyasetini etkileyen olgular üretmiştir. O dönemdeki Hristiyan ahlakını siyasete uygun görmeyen yazar, eski Roma usulü olan vatanseverliği ön plana çıkaran dini değerleri ön plana çıkarmak istemiştir. Machiavelli’nin devlet yönetimi hile ve kurnazlık üzerine kurulduğu için sahteliği savunmayan insanlar yazara tepki göstermiştir. Fakat yazar, gerçekliğin her zaman kazanacağını savunmuştur. İnsanın olduğu yerde hıyanetin ve kurnazlığın olacağını düşünen Machiavelli, insanlara devlet yönetiminin ancak ve ancak kurnazlıkla doğru bir şekilde uygulanacağını anlatmaya çalışmıştır. Machiavelli’nin eserlerinin geneli devlet yönetimine dayanır ve iyi bir devlet iyi yasalarla ve askeri düzenle oluşturulur. Eğer bir devlet kalıcı ve güçlü olmak istiyorsa önceliğini askeri güçlere vermelidir. Yazarın eserlerinde bahsettiği din ögesi ise insanları duygusallaştıracak şekilde değil, aksine insanları güçlendirecek şekilde kullanılmalıdır.