Geri bildiriminiz için teşekkür ederiz.
Sizin için geliştirmelere devam ediyoruz, keyifli alışverişler.
1907-1948 yılları arasında yaşamış olan Sabahattin Ali, Cumhuriyet Dönemi milliyetçi yazarlarındandır. Babası Piyale Selahattin Ali’nin görevinden dolayı sık sık şehir değiştirmek zorunda kalmıştır. İlkokulu parasız yatılı okuyan Ali, liseyi de öğretmen okulunda okuyarak, ilk görevine Yozgat’ta ilkokul öğretmeni olarak başlamıştır. Sabahattin Ali şiirleri o dönemin toplumsal gerçeklerini yansıtmıştır.
Varlık dergisinde yayımlanmaya başlayan şiirler, bulunduğu dönemi eleştirerek yazıldı. Sabahattin Ali eserleri kaleme alırken yalnızlık, aşk, sevgi, toplumun sorunları, özgürlük konularına değindi. Roman, öykü alanında da kaleme aldığı eserleri 21. YY’da da hala çok okunan kitapları arasında popülerliğini korumaya da devam ediyor. Başlıca yapıtları ‘İçimizdeki Şeytan', 'Kuyucaklı Yusuf', 'Kürk Mantolu Madonna’dır. Sabahattin Ali Kürk Mantolu Madonna kitabını ilk olarak ‘Büyük Hikâye’ olarak yayımlandı. Sabahattin Ali eseri tekrar kaleme aldı ve 1943 yılında bu eşsiz yapıt İstanbul’da baskıya girdi. Raif Efendi Almanya’da sanat galerisinde gezinirken gördüğü bir tablodaki kadına âşık olur. Bu kadın Maria Puder’dir. Maria Puder gece kulübünde kemancıdır. Erkeklere asla güvenemeyen Maria Puder, Raif Efendi’nin kendisine olan aşkına inanmış kendisi de bu aşka karşılık vermiştir. Almanya’da yaşanan bu tutkulu aşk Raif Efendi’nin Türkiye’ye dönmesiyle son bulur. Sevgilisinden gelmeyen mektuplar yüzünden terk edildiğini düşünen Raif Efendi içine kapanmıştır. Yıllar sonra Maria Puder’in öldüğünü öğrenir önyargılı davrandığı için pişmanlıklar duyar.
Sabahattin Ali, eserleri kaleme alırken döneme uygun olmasını, güncelliğini korumasını savundu. Yazı dilinin sade ve özgün olmasını belirterek kendi eserlerinde uyguladı. Sabahattin Ali romanları ele alırken sosyal konuları ele aldı. Öncelik verdiği diğer konulardan bazıları iletişimsizlik, yalnızlık, toplumsal sorunlardı. Toplumun aydın kesimini kaleme alırken realist düşünce ve eleştirel tavır sergiledi. ‘İçimizdeki Şeytan’ adlı eserinde bu konulara örnek eseridir. Eserlerinde konu nerede geçerse oradaki toplumsal kesime göre karakterler belirledi. Sabahattin Ali Kuyucaklı Yusuf kitabında köylüleri, kasabaları ele almış bu kitabında karakter yaratırken yelpazesini geniş tutmuştur. Kitaplarında erkek karakteri belirgin olarak işledi. Yusuf, Raif Efendi ve Ömer tüm eserlerinin içinde ön plana çıkan üç erkek karakterdir. Bu üç karakterin ortak özelliği çevresine uyum sağlamakta zorlanan kişilerdi. Eserlerindeki zaman kavramını birbirinden farklı anlattı. ‘Kuyucaklı Yusuf’ta zaman ileriye doğru akarken özet kısmında ise zamanlar arasındaki geçişi işledi. ‘İçimizdeki Şeytan’ kitabının zaman dilimi 3-5 yılı kapsadı, ‘Kürk Mantolu Madonna’da ise zaman geriye doğru gitti.
1935 yılında Sabahattin Ali Değirmen kitabını çıkardı. Romanlarında ele aldığı konuları öykülerinde de işledi. Kırsal kesimde yaşanan hayatı öykülerine sığdırdı. Miras kavgaları, işlenen cinayetler öykülerinin başlıca konuları oldu. Ele aldığı bir diğer konuda hapishanedir. Hapishanedeki yaşamı anlatan öyküleri ‘Bir Şaka', 'Candarma Bekir', 'Duvar', 'Kazlar', 'Katil Osman’dır. Öykülerinde kadınları ikinci planda tutar. Kadınlar genel olarak ev işleri, bağ bahçe işleri yapar. İstanbul’u anlatan öykülerinde kadınlar varlıklıdır. Sabahattin Ali Sırça Köşk kitabını 1947 yılında yazdı. Devleti eleştirdiği için ‘Sırça Köşk’ bir dönem yasaklı kitaplar arasında yer aldı. ‘Kağnı', 'Ses', 'Yeni Dünya', 'Kırlangıçlar', 'Bahtiyar Köpek', 'Bir Gemici Hikâyesi’ gibi öyküleri günümüze kadar taşıdı.