Geri bildiriminiz için teşekkür ederiz.
Sizin için geliştirmelere devam ediyoruz, keyifli alışverişler.
Necib Mahfuz, 11 Aralık 1911 yılında Kahire’nin Cemaliye bölgesinde dünyaya gelmiştir. Altı çocuklu bir ailenin en küçük çocuğudur. Adını, kendisini doğurtan Profesör Necib Paşa Mahfuz’dan almıştır. Bir tüccar çocuğudur. Edebiyata ve sanata olan ilgisi Mustafa Lutfi el-Manfuluti’nin eserlerini okuyarak başlamıştır. Abbas Mahmud el-Akkad, Taha Hüseyin, İbrahim el-Mazinî ve Hüseyin Heykel o dönem etkilenerek edebiyat hayatına başlamasını sağlamıştır.
1920’lerden itibaren etkilendiği yazarlar ve şairler sayesinde edebiyat hayatına başlamıştır. Kahire Üniversitesi’ni kazanarak Felsefe bölümünden mezun olmuştur. Edebiyat hayatına, 1928’de Selame Musa'nın çıkardığı “el-Mecelle el-Cedide” dergisinde yayımladığı yazıları ile başlamıştır. Aynı zamanda bu dergiye öyküler de yazmıştır. Üniversitede felsefe bölümünde okurken ilk romanı 1939 yılında basılmıştır. Necib Mahfuz’un ilk romanı “Abes el - Akdar” isimli romandır. İlk romanını yayımladıktan sonra hızlı bir şekilde edebiyat hayatına başlamıştır. Mahfuz, neredeyse çoğu eserinde Kahire’yi kitaplarında konu etmiştir. Kazandığı Nobel Ödülü’nü almak için dahi terk etmediği Kahire’de yaşadığı hayatı, tarihi sokaklarındaki yaşamları, Kahire’de yaşayan sıradan insanların hayatlarını anlatmıştır. Yazdığı birçok kitap Arap filmlerine konu olmuştur. 70 yıllık bir edebiyat yaşantısı olmuştur. Bu 70 yıla, 34 roman, 30’dan fazla senaryo, birkaç tiyatro oyunu ve 350’den fazla hikaye sığdırmıştır. Eserlerinin zaman zaman yasaklanmasına rağmen, dünyanın birçok yerinde okuyucu kitlesine sahip olmuştur. Bu sayede de eserleri birçok dile çevrilmiştir.
Necib Mahfuz, genç yaşından itibaren etkilendiği yazarlar ve şairler ile başladığı edebiyat hayatında birçok eser yazarak beğeni toplamıştır. Roman türünde yazmış olduğu “Midak Sokağı”, “Hırsız ve Köpekler” ve “Miramar” başta olmak üzere birçok eseri bulunmaktadır. Bu eserlere “Nil Üstünde Gevezelik”, “Karnak Kafe”, “Düğün Evi” ve “Yağmurda Aşk” eklenebilir. Anlatı türünde “Kahire Modern” adlı bir eseri bulunmaktadır. “Ezilenler” adlı eseri Arap edebiyatına hitap etmektedir. Bunların yanı sıra “Şevk Sarayı”, “Nil’in Üç Çocuğu” ve “Esir Üniforması” gibi roman türündeki birçok eserini okuyucuları ile buluşturmuştur. “Saray Gezisi” (1956), “Şevk Sarayı” (1957), “Şeker Sokağı (1957) adlı üç eseri ‘Kahire Üçlemesi’ olarak bilinmektedir. ‘Kahire Üçlemesi’ ile Arap edebiyatının tanınmış ismi haline gelmiştir.
Necib Mahfuz yazdığı birçok eser ile okuyucuların beğenisini kazanmıştır. “Esir Gezisi”, “Şevk Sarayı”, “Şeker Sokağı” adlarındaki ‘Kahire Üçlemesi’, Nobel Edebiyat Ödülü’ne sahip bir yazar olmasında büyük payı olmuştur. Arap edebiyatında çok fazla yankı uyandırmış ve Necib Mahfuz’un popülaritesini çokça artırmıştır. ‘Kahire Üçlemesi’nde I. Dünya Savaşı'ndan itibaren 1952 Mısır Devrimi’ne kadar geçen süreyi, yaşananları anlatmaktadır. Ailenin yapısının I. Dünya Savaşı’ndan 1950 yıllarına kadar yaşadığı değişimi ve bunun arkasında da Mısır toplumunun bu süreçteki değişimini anlatmıştır. Nitekim birçok eserinde de her zaman yaşadığı topluma değinen bir yazar olmuştur. Mahfuz’un en son görevi Kültür Bakanlığı’nda müsteşarlık olmuştur. 1971 yılında emekli olduktan sonra ise el-Ahram gazetesinde yazarlık yapmıştır. Dönem dönem eserlerine yasaklar gelse de hiçbir zaman edebiyattan kopmamış ve hikayelerini yazmaya devam etmiştir. 30 Ağustos 2006’da Kahire’de, 95 yaşında vefat etmiştir.