Geri bildiriminiz için teşekkür ederiz.
Sizin için geliştirmelere devam ediyoruz, keyifli alışverişler.
Amerikalı filozof ve psikanalist Erich Fromm 23 Mart 1900 tarihinde Almanya’da dünyaya gelmiştir. Marksist-Sosyalist düşünceleri ile ruh bilim dalında yeni bir sayfa açmıştır. Münih Üniversitesi psikanaliz bölümünü okumuştur ve doktorasını Heidelberg Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Chicago’da Ruh Çözümleme Enstitüsü’nde yaklaşık 4 sene olarak uzman olarak görev yapmıştır.
Fromm, psikanaliz alanında yaptığı uzmanlık ile öne çıkan bir yazardır. Ruh bilimini birçok konu ile karşılaştırmalı bir şekilde inceleyebilen yazar, eserlerini de çoğunlukla bu konu hakkında yazmaktadır. İnsanın özüne inip ruhunu incelemek, insanı anlamanın tek gerçek yolu olduğunu savunan yazar, eserlerinde de insanın bilinmeyenlerini önünüze çıkarıyor. 1930 tarihlerinde Nazi hareketinin başlamasıyla birlikte İsviçre’ye taşınan Fromm, Ruh Çözümleme Enstitüsü’nün daveti üzerine Chicago’ya gitti. 4 sene boyunca ABD’de uzman olarak görevini sürdürdü. Bir süre Columbia Üniversitesi’nde öğretim görevlisi sıfatıyla çalıştı. Fromm, öğretim görevlisiyken özel çalışmalarını sürdürmeyi ihmal etmedi. Çeşitli üniversitelerde ve kolejlerde görev aldı. 1949 senesinde Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi’nden aldığı profesörlük teklifini kabul etti ve ruh çözümleme departmanı oluşturdu. Erich Fromm kitapları genellikle ruh bilimi ve insan üzerinedir. Ele aldığı konuları Marksist ve sosyalist bakış açısıyla değerlendiren yazar, uzmanlık bilgilerini diğer ilgilendiği ve araştırdığı konularla harmanlamayı ihmal etmiyor.
Yazarın eserleri, psikoloji, insan ve toplum, sosyoloji, felsefe ve politikayı ele almaktadır. Erich Fromm Özgürlükten Kaçış (1941) kitabını ise özgürlüğü insanlar üzerinden inceler. İnsanlar tarafından istenen ve arzulanan özgürlüğün bir türlü insanlar tarafından elde edilemediğini, çünkü insanların özgürlüğü elde etme cesaretinde olmadığının altını çizer. Erich Fromm Olma Sanatı (2017) eseri ile birlikte insanların bir türlü yoluna koyamadıkları problemleri ve dert edindikleri sıkıntıları tüm gerçekliğiyle ortaya koymaktadır. Psikanaliz ve sosyolog kimliğini eser üzerinde oldukça verimli bir şekilde kullanan yazar, okuyucularının düşünmeye bile çekindiği olumsuzlukları göz önüne seriyor. Yazar,insanların sahip oldukları şeyleri eleştiriyor. Eskiden insanların sahip olmak istediği şeylerle bugün sahip olunan şeyler arasında dağlar kadar fark olduğunu söyleyen yazar, insanların maneviyattan ziyade maddi zenginliğe önem verdiğini söylüyor.
Erich Fromm Sahip Olmak ya da Olmamak (2019) eseri, insanı ve toplumu derinlemesine inceleyen, insanı insana anlatırken gerçekçi bir şekilde eleştiren ve istatistiki verilerle okuyucuya sunulan kitaptır. Manevi gücün artık maddi değer tarafından ezildiğini ve hatta satın alındığını söyleyen yazar, günümüzün gerçekleri ile bizi karşılıyor. Marksist ve sosyalist düşüncelerini eserlerinde oldukça etkili bir şekilde kullanan Fromm, eserlerinde maneviyatın ne kadar önemli ve maddiyatın bir o kadar önemsiz bir kavram olduğunu vurgulamakta. Psikanaliz ve Din(1950) eserinde ise maneviyatın nasıl değer kaybettiğini açıklıyor. Din kavramı, insanların maneviyatında yaşadıkları bir kavramdır. Fakat Fromm, maddiyat devreye girdiğinde din konusunun çok fazla konuşulmadığının da altını çiziyor. Erich Fromm Sevme Sanatı (1956) kitabı, yazarın yazdığı eser türlerinin bir karması olarak görülebilir. Sevgi ve sevginin tanımını felsefik bir şekilde ele alan yazar, nasıl sevilip sevilmeyeceğini pragmatist bir bakış açısıyla açıklıyor. Yazar, eserlerinde kullandığı ağır başlı dili ile ön plana çıkıyor. Yazarın eserlerinde anlatılan gerçeklerin arkasında hep ironik bir anlam bulunmaktadır. O yüzden yazarın eserleri okunurken iki yönlü düşünülmeli ve yazarın baktığı bakış açısına yaklaşılmalıdır.