Bu içerik kırmızılaryayıncılık mağazası tarafından hazırlanmıştır.
Bu kitap, Ermeni tehciri sırasında verilen sağlık hizmetlerini belgeleriyle anlatmakta ve
dökümante etmektedir. Tehcir sırasındaki sağlık hizmetlerinin veriliş şekilleri ve boyutu,
tehcirin ardındaki niyeti, uygulamanın ne olduğunu, ortada bir soykırım olup olmadığını en
açık biçimde ortaya koyabilecek kanıtlardır. Eğer niyet bir soykırım olsaydı, tehcir boyunca
kısıtlanmış veya saptırılmış sağlık çalışmalarıyla soykırımın maksadına uygun olarak tehcire
tabi tutulanların çeşitli şekillerde ve olabildiğince tükenmelerine fırsat verilirdi. Kaldı ki
kendiliğinden sağlık nedenli ölümlerin savunulması da politik olarak kolay olurdu. Ama
kitapta belgelendiği şekilde, görüyoruz ki, imkanları kısıtlı, üstelik savaşta olan Osmanlı
Devleti, savaşan ordusunun iaşesinden keserek ayırdığı paylarla tehcir edilen Ermenilerin
beslenmesini sağlamaya, hastaneler kurmaya, aşı ve ilaç teminine, bakımevleri işletmeye,
güvenlik tedbirleri ile tehcir edilenleri muhafazaya çabalamış, üstelik bütün bunları dünyanı
gözü önünde, misyonerlerin denetiminde ve hatta onların da aktif görev ve yetkiler almalarını
kolaylaştırarak, onlarla birlikte yapmaya çalışmıştır. Ermeni tehciri sırasında verilen sağlık
hizmetlerinin niteliği ve hacmi, o olayın asla bir soykırım olmadığını, sömürgeciler tarafından
kullanılabilecek hassasiyete sahip bir popülasyonun coğrafi ve toplumsal güvenlik nedeniyle
yer değiştirme işi olduğunu, insanlık adına özenle, dikkatle ve geri dönüş imkanıyla
yapıldığını açıkça kanıtlayacak hususlardan birisidir.