Efibadem Badem Kurabiyesi 480 G 24'lü

"Ben çocukken..." diye başlayan bir hikayesi var Efibadem'in. Yıllar önce tadıyla hafızama kazınan bu kurabiyeyi, yıllar  sonra adıyla da var etmenin hikayesi...

  Bir çocuğun hayatını değiştiren "küçük, garip şey"

  Çocukluğumun Gökçeadası'nda, Rum komşularımıza yapılan o    güzel ziyaretlerde en tatlı an, önümüze serilen çeşit çeşit ikramlardı. Bunca zaman sonra bile, o ikramlıkların tadı hâlâ damağımdadır. Hele ki kurabiyenin... Daha ilk ısırıkta ağızda dağılan, tadına vardıkça git gide yoğunlaşan, yoğunlaştıkça damağa nüfuz eden, ada meltemi gibi hafif bir tereyağ kokusunun badem kıtırtılarına karışıp oradan da bütün duyularına    yayıldığı ve en sonunda sanki bütün benliğini kapladığını hissettiğin tarifsiz bir lezzet. Bana kurabiyenin her çocuğun hayatında biraz masalsı, böyle biraz büyülü bir yeri varmış gibi geliyor. Öyle ki, o çocuk büyüyüp koca adam olduğunda bile hayatına yön verebiliyor.

  Tadı anlatmakla tarif edilemez belki ama tabii ki bu lezzetin bir tarifi vardı. Ben de o tarifin peşine düştüm. Çünkü damağımda çocukluktan kalma bir tat ve benim de hem çocukluğuma hem de o tada, vefa borcum vardı.

  Uzun bir yola çıktık. Yıllar birbirini kovalarken çeşitli tarifler denedik. Lakin o çocukluğumdaki tat bir türlü düşmemişti damağıma. Çokça denemeden sonra bir arkadaşım Madam Efi’nin bu kurabiyeyi yapabileceğini söyledi. "Sonunda aradığımı buldum!" diye düşünerek çocuksu bir heyecanla Madam Efi’den kurabiyeyi yapmasını rica ettim. Onca deneme    sonuç vermediğinden inancım ve umudum azalmıştı ama yine de ona "Madam Efi, bu kurabiyeyi yaparsan, senin adını vereceğim." diye bir söz verdim. Madam ise karşılığında iki tane şart sundu.

Birincisi, "tarifi hiç bozmayacaksanız", ikincisi, "sürekli kontrol halinde olacağım" Sonunda, fırından çıkan kurabiyeleri tattığımda, çocukluğuma geri dönmüştüm.

Sıradan bir bademli kurabiye değil

 Gökçeada’ya has bu ürünün benzerlerinden farklı olmasının sırrı tarifinde saklı. Yapımında kullanılan tereyağı, hiçbir katkı maddesi içermediği için ağızda çok hoş bir tat bırakıyor. Özenle seçilen bu yağların bazı tereyağlarında olduğu gibi rahatsız edici bir kokusu yok. Kurabiyeler ağızda o kadar kolay dağılıyor ki, açığa çıkan badem parçalarının tadı hemen hissediliyor.

  Efibadem’i farklı kılan önemli bir özelliği de uzun bir bekleme süresine sahip olması. Uygun saklama koşullarında altı ay süreyle tazeliğini koruyor. Üstelik tadından ve kokusundan hiçbir şey kaybetmeden…