Geri bildiriminiz için teşekkür ederiz.
Sizin için geliştirmelere devam ediyoruz, keyifli alışverişler.
Yazar, yayımcı ve çevirmen Mehmet Rauf, 12 Ağustos 1875'te İstanbul'da doğdu. Türk edebiyatında psikolojik roman türünü kaleme almıştır. Bu nedenle "Eylül" isimli romanıyla bilinmektedir. İlk ve orta öğrenimini Balat'taki mahalle mektebinde tamamlamıştır. Bahriye mektebini bitirerek, deniz subayı olmuştur. 1908-1909 arasında "Mehasin", 1923-1924 arasında "Süs" isimli iki kadın dergisi yayımladı. Mehmet Rauf bir süre tüccarlıkla uğraşmıştır ve geçini böyle sağlamıştır. Yaşamının son yıllarını yoksulluk içerisinde, sıkıntılar çekerek geçirdi. 23 Aralık 1931’de İstanbul'da yaşamını yitirdi.
Mehmet Rauf’un edebiyata ilgisi erken yaşlarda başlar. Okuduğu kitaplar ve gittiği tiyatrolar sayesinde kendini geliştirir. İlk olarak Türk ve Batılı eserlerle okumaya başlar, gençliğinde yabancı dillerden, özellikle İngilizce ve Fransızcadan eserleri Türkçeye çevirir. Mehmet Rauf, yazarlık hayatı boyunca edebi alanda kendini geliştirmiş değerli bir yazardır. Octave Feuillet, Emile Zola ve Gustave Flaubert gibi realizm akımının öncüsü olan yazarların eserlerini yakından takip etmiştir. Halit Ziya Uşaklıgil’in eserlerini de oldukça takdir etmiş ve beğenmiştir. Bunun akabinde onun özel kütüphanesinden faydalanarak, edebi kimliğini daha da güçlendirmiştir. Asıl ününü Servet-i Fünun’daki tefrika edilen Mehmet Rauf Eylül adlı romanıyla yapmıştır. Mehmet Rauf eserlerinde aşk, sevgi, kara sevda, kadın ve aile içi ilişkileri konu almıştır. Realizm ve natüralizmden etkilenmiştir. Fakat bu etkilenmeye karşın aşk ve sevgi konularını işlemeye devam etmiştir. Yani eserlerinde romantizmin etkileri büyük ölçüde görülür. Mehmet Rauf ayrıca şiirle de ilgilenmiştir. Kurtuluş Savaşı’nı anlattığı ‘Halas’ isimli 1929 yılında yazdığı eserinden kaynaklı TBMM tarafından Mehmet Rauf’a ödül verilmiştir.
Mehmet Rauf’un roman türündeki öne çıkan birçok eseri mevcuttur. ‘Eylül’ başta olmak üzere, ‘Ferda-yı Garam', 'Karanfil ve Yasemin', 'Genç Kız Kalbi', 'Böğürtlen', 'Son Yıldız', 'Tuba', 'Halas', 'Ceriha', 'Kan Damlası’ da yazarın Türk edebiyat tarihine damga vuran eserleri arasındadır. Yazarın öykü türünde öne çıkan eserleri ise ‘İntizar', 'Son Emel', 'Bir Aşkın Tarihi', 'Üç Hikaye', 'Hanımlar Arasında', 'Kadın İserse’ olarak sıralanabilir. Aynı zamanda Rauf, mensur şiir türünde de eser ortaya koymuştur. ‘Siyah İnciler’ olarak adlandırılmaktadır bu eseri. Yazarın tiyatro türünde öne çıkan eserleri ise ‘Pembe Köşk’, ‘Yağmurdan Doluya’ ve ‘İki Kuvvet’ olarak dikkat çekmektedir. Türk edebiyatına yeni ufuklar açan Rauf, roman türüne ve gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur.
Mehmet Rauf’un en bilinen eseri olan ve aynı zamanda Türk edebiyatındaki ilk psikolojik roman olan ‘’Eylül’’ dönemin edebiyat çevrelerinde büyük yankı uyandırmıştır. Konusu karı-koca-aşık arasındaki ilişkiler olan bu roman, sade ve akıcı dille ruhsal tahlillere yer vermektedir. Yazar, ‘Genç Kız Kalbi’ adlı eserinde bir genç kızın iç dünyasını ele alır. Kitabın ana karakteri olan Pervin, taşrada yaşayan fakat İstanbul özlemiyle yanıp tutuşan bir kızdır. Bir gün bir fırsatını bulur ve İstanbul’a yolu düşer. Fakat karşılaştığı İstanbul onun hayallerini süsleyen şehirden farklıdır. Ardından olaylar gelişir ve Pervin hayal kırıklıklarıyla baş başa kalır. Mehmet Rauf ‘Ferda-yı Garam’ adlı eserinde ise Sermed ve Macid’in büyük aşkını işlemiştir. Kitabın psikolojik yönü ağır basmaktadır. Melankoli içeren bir aşk romanıdır.