Geri bildiriminiz için teşekkür ederiz.
Sizin için geliştirmelere devam ediyoruz, keyifli alışverişler.
Jenga; denge gibi gerekli fiziksel becerilerin yanı sıra, dikkat ve konsantrasyona yönelik bir geliştirici oyun olarak bilinir. Bunun yanında ciddi oranda zekaya, akıl yürütmeye ve iyi strateji geliştirmeye de dayalı bir oyun olduğu için popüler şekilde tercih edilir. Oynayan kişilerin hem bu tür kabiliyetlerinde bir gelişme sağlar, hem de vaktin nasıl geçtiğinin anlaşılamayacağı biçimde bir eğlence olanağı sunar. Kimi zaman ofis ortamında öğle paydosunda iş arkadaşlarıyla, kimi zaman da bir ebeveynin çocuğu ile vakit geçirmesi sırasında; oynanışı ile pek çok farklı ortamda sık sık karşılaşılır. Birçok insanın boş zamanlarına canlılık katar ve bir sosyalleşme olanağı da sunar. Jenga oyunu, dikdörtgen bir şekle sahip 54 adet tahta blok ile oynanır. Bu materyaller, sırasıyla dik ve yatay olacak şekilde gruplar halinde üst üste dizilirler. Örneğin temeldeki bloklar doğu batı ekseninde ya da oyuncuların duruşlarına göre yatay olarak yerleştirilir. Bir üst kata dizilecek tahta bloklar güney kuzey yönünde ya da bir başka deyişle oyuncuların duruş açısına göre dik olacak şekilde konulur ve dizim süreci bu şekilde yukarı doğru devam eder. Dizim süreci sonrası için de jenganın nasıl oynanacağını tüm detayları ile öğrenmek fayda sağlar. Oyun sürecinde oyuncuları heyecan dolu ve kendilerini tamamıyla oyuna kaptıracakları bir süreç bekler. Eğer farklı bir alternatif arıyorsanız, Scrabble oyun türünü de deneyimleyebilirsiniz.
Yukarıda tarif edildiği gibi, iki eksenli tahta blokların üst üste konuluşu sonrası 18 katlı bir kule elde edilmiş olur. Yalnızca jenga kulesi konumlandırılırken, sert ve pürüzsüz bir zeminin tercih edilmesi önem arz eder. Bu şartları karşılamayan bir zeminde, jenga taşları kendi kendilerine devrilebilir. Bu da oyunun yarıda kalmasına ve alınan keyfin azalmasına sebebiyet verir. Aynı zamanda zemin ile birlikte blokların pürüzsüzlüğü de aynı şekilde dikkat edilmesi gereken bir nokta olarak karşımıza çıkar. Hazırlanan kulede bir jenga bloğu 6.6 x 2.3 x 1 cm'lik bir ölçüye sahiptir. Bunun ardından, jenga dizilimi gerçekleşmiş duruma gelir. Bu temel işlemin sonrasında da; tüm dikkatler toplanarak, yüksek bir konsantrasyon seviyesi ile jenga oyununa başlanabilir. Oyuncu sayısına dair bir kısıt yoktur. En az iki kişi olmak üzere pek çok oyuncu sayısı alternatifiyle oynanmaya uygun, oldukça çekişmeli bir oyundur. Ancak yaygın olarak 4 kişi ile oynandığına rast gelinir. Oyunun başladığı andan itibaren, her oyuncu sırası ile; taşları devirmeden kuleyi yükseltmeye çalışır. Oyuna başlarken genellikle ilk oynayacak kişi uzlaşı, yazı tura, zar atma, ya da kura çekme gibi yollarla belirlenir. Sırası gelen kişi, en üst kat dışındaki herhangi bir sıradan bir taş çeker. Bazı oynanma formatlarında da en yüksek üç sıradan taş çekememe kısıttı vardır. Bu kuralda bir netlik yoktur, değişkenlik gösterir. Sonrasında da o taşı kulenin en üst katına, başlangıçtaki taş dizim mantığı yönünde yerleştirir. Yani, eğer oyuncunun taşı koyacağı en üst katın bir altında taşlar dikey yönde dizilmiş ise, oyuncunun en üst kata taşı yatay yönde koyması gerekir. Oyuncu, bu işlemlerin tamamını tek bir elini kullanarak yapmak zorundadır. Aynı zamanda tek el ile bir taş çekilirken, o esnada başka hiçbir bloğa kesinlikle temas edilmemelidir. Tüm bunları yaparken kulenin sağlamlığına zarar vermemek temel amaçtır. Kulenin düzgün ve dengeli bir şekilde yükselmeye devam edebilmesi için yapılan her hamle çelik gibi sabit bir el ile ve stratejik seçimler doğrultusunda yapılmalıdır. Taşı alma ya da alınan taşı kulenin en üst katına yerleştirme sürecinde kule yıkılır ise; o sırada kule üzerinde bu işlemi uygulayan oyuncu oyunu kaybetmiş sayılır. Oyuncu sayısı ikiden fazla ise kaybeden oyuncu elenir ve kalan oyuncuların oyuna devam edebilmesi için kuleyi tek başına yeniden oluşturur. Bu döngüde eleme yoluyla oyun sürer ve en sonunda da bir kazanan ortaya çıkmış olur. Oyun sırasında uygulanan birtakım kritik kurallar bulunur. Bu heyecan dolu ahşap denge oyununa başlanmadan önce de oyunun kurallarına hakim olmak fayda sağlar.
Jenga kuralları ile de, oyuncularını daha fazla stratejik düşünmeye ve dengeli davranmaya zorlar. Oyun sırasında stresi ve heyecan düzeyini artıran pek çok kural barındırır. Örneğin, kulenin ilk katındaki blokların doğu batı ekseninde ya da oyuncuların duruş yönlerine göre yatay pozisyonda yerleştirilmesi genel kabul görmüş bir kuraldır. Oyunun önemli ve kullanıcıları oldukça zora sokan bir diğer kuralı, bir kez temas edilen bloğun aynı satranç oyunundaki tuşe kuralı gibi oynanmak zorunda olunmasıdır. Dokunulan taş çekilmek zorundadır. Dokunduğu taşı almaktan imtina eden oyuncu oyundan elenmiş olur. Bu kural, yalnızca görme engelli oyuncuların oyuna adapte edilmesi için bu oyuncular adına farklı bir forma büründürülebilir. Jenga taşını çekecek görme engelli oyuncu, kulenin yapısını tanımaya yönelik dokunuşlar yapabilir. Dokunduğu taşı çekme gibi bir zorunluluğu yoktur. Ancak bu dokunuşlar, kulenin yapısını etkileyecek ya da taşların konumlarını değiştirecek, kaydıracak biçimde olamaz. Dokunmanın amacı yalnızca diğer oyuncuların kullandığı göz ile görme işlevinin karşılığını dokunsal olarak sağlamaktır. Tanıma amaçlı bu hafif dokunuşların ardından da görme engelli oyuncu yine tek el kullanmak şartı ile taş çekimini yapabilir. Yine hangi koşulda yapıldığı fark etmeksizin, kuleye iki eliyle dokunan oyuncu oyunu kaybetmiş sayılır. Tek bir el ile oynama şartı vardır ancak bu elin sabit olması gerektiğine dair bir kısıt yoktur. Yani, ilk hamlesini sağ eli ile yapan bir oyuncuya ikinci hamlesi için yeniden sıra geldiğinde bu sefer hamlesini sol el ile yapabilir. Bununla birlikte, kulenin devrilmesinin önüne geçme amaçlı diğer bloklara dokunmak ya da o bloklarda herhangi bir değişiklik yapmak, el yordamı ile düzeltmeye çalışmak kesinlikle oyunun ruhuna aykırı kurallardır. Oyuncunun kulenin en üst sırasından taş çekmesi de yasaktır. Zira bu durum hem oyunun denge ve stratejiye dayalı mantalitesinin dışında kalır hem de çekilen taşın konulacağı daha üst bir kat olmadığı için oyunu çıkmaza sürükler. Bazı oyun modellerinde bu kural ilk üç sıraya varacak şekilde kısıtlanmıştır. Bunun dışında yine zaman zaman karşımıza çıkabilen ancak genel olarak kabul görmemiş bir başka kural daha mevcuttur. Bu kurala göre kullanıcı, en altta bulunan ilk üç sıradan taş çekimi yapamaz. Opsiyonlu uygulanabilen bir başka kritik kural ise 10 saniye kuralıdır. Bu kurala göre sırası gelen oyuncu hamlesini tamamlar. Bunun ardından 10 saniye, kule üzerinde herhangi bir hamle yapılmadan beklenir. Bu süre zarfında eğer kulede bir yıkılma meydana geliyorsa bu, son hamleyi yapan oyuncunun oyunu kaybettiği anlamına gelir.
Jenga; satranç, dama ve Tabu gibi oyunlarla benzer olarak zekaya ve akıl yürütmeye hitap eden oldukça kapsamlı bir oyun. Oynanırken kişileri pek çok alanda konfor alanlarını terk etmeye zorluyor. Jengada başarılı olunması için yüksek düzeyde bir dikkat ve odaklanma kabiliyetine sahip olmak elzem. Aynı zamanda kişi jenga oyununu oynadıkça var olan odaklanma kabiliyetinde de bir gelişme kaydediyor. Bunun yanında fizik bilgisi, jengada başarılı bir sonuç elde etme adına anahtar bir rol üstleniyor. Oyuncunun çekeceği taş sonrası gerçekleşebilecek olası yüksek ihtimalli senaryoları öngörebilmesi, kuşkusuz iyi bir fizik bilgisine bağlı olarak gerçekleşebilen bir durum. Aynı zamanda oyunu iyi takip etmek, hangi taşın çekilmesinin risk taşıyacağını saptamada önemli bir faktör. Bu sebeple de oyunda başarılı olmak isteyenler kendi gözlem yeteneklerini daha da geliştirme yönünde çabalama durumunda kalıyor. Tüm bunların yanında birtakım motor beceriler de jenga oyunu esnasında belirleyici oluyor. Taş çekimi esnasında kişinin elini ve özellikle de bileklerini kontrol edebilmesi, büyük önem arz eden bir husus. Bu noktada istemsiz yapılan herhangi bir hareket oyunun o oyuncu adına kaybedilmesine sebebiyet verebiliyor. Bu yüzden de el titremesi gibi durumların önüne geçilmeye çabalanıyor. Aynı zamanda daha dengeli hareketler yapma konusunda da oyuncularda tetikleyici oluyor. Tüm bunların yanında jenga oyunu, çocukların zihinsel ve motor becerilerine dair gelişimlerine güçlendirici bir etki yapıyor. Özel eğitim okullarında öğrenciler ile eğitim amaçlı sıklıkla jenga oynanıyor. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocuklara uzmanlar tarafından jenga oyunu önerilebiliyor. Oyuncularını zora sokan ancak aynı zamanda da epeyce keyif veren kuralları ile jenga oyunu; pek çok kişinin vazgeçilmez eğlence aracıdır. Eğlenceli oluşunun yanında insana kattığı ya da geliştirdiği birçok faydalı özellik bulunur Okul psikolojik danışmanları, terapötik bir amaç doğrultusunda jenga oyunundan yararlanabiliyor. Modelleri ve jenga çeşitleri nasıl olursa olsun, oyunun mantalitesi sabit kaldığından her ortamda, her saatte oynanan bu oyun tüm yaş gruplarından tercih edenlerine bu becerileri kazandırıyor.
Jengada başarılı olunabilmek için birçok yeteneğe sahip olmanın gerektiği yukarıda açıklanmıştı. Jenga ölçüleri ne olursa olsun, bu fizik bilgilerinin işe yararlık düzeyi değişmiyor. Temelden yola çıkılacak olursa, jenga kulesinden taş alırken, üçlü blok halinde kalmış durumdaki sıralardan taş çekmek çok daha risksiz sonuçlar yaratıyor. Özellikle üçlü blokların orta sırasında kalan taşı çekmek yaygın görülen bir hamle çeşidi. Ardından oyun ilerledikçe işler değişmeye başlıyor. İki taş kalmış bir sıradan taş çekimi de risk alınarak zaman zaman yapılabiliyor. Ancak tek taş kalmış sıradan taş çekimi yapmak insanların çoğu için olanaksız görülüyor ve sonucunda kesinlikle kulenin devrileceği düşünülüyor. Bu noktada karşımıza fizik bilmenin jenga oynarken yarattığı fark çıkıyor. Sırasında tek kalan bloğu çekme esnasında toplamda 5 kuvvetin uygulanır durumda olduğunu görüyoruz. Bunlar; üstte bulunan blokların aşağıdaki bloklara uyguladığı kuvvet, sürtünme kuvveti, yerçekimi kuvveti, oyuncunun bloğu çekme hareketinden doğan kuvvet ve altta bulunan blokların yukarı bloklara uyguladığı kuvvet olarak ifade edilebilir. Bir oyuncunun bu noktada yapması gereken ise; hem sürtünme kuvvetinden, hem de yukarı blokların aşağı bloklara yerçekimi ile birlikte uyguladığı kuvvetten daha güçlü bir kuvvet uygulamaktır. Ancak bu kuvvetin büyüklüğü ayarlanırken de bir ölçüyü tutturmak şarttır. Eğer gereğinden daha büyük bir kuvvet uygulanır ise kulenin yıkılmasına neden olunabilir. Bu işlemi başarıyla uygulayabilmenin iki kıstası bulunur. Bunlardan ilki, zamanı iyi ayarlamaktır. Eğer 1 saniyenin çok altında bir sürede blok çekim işlemi gerçekleştirilebilirse olumlu sonuç alınabilir. Bunun sebebi de hızlı çekim sayesinde üstte bulunan blokların çekilen blok ile arasındaki sürtünme kuvvetinin önüne geçiliyor olunmasıdır. İkinci yol ise sonucunda başarı doğurabilen ancak cesaret gerektirip büyük risk arz eden bir yoldur. Bu yolda uygun bir yukarı yönlü kuvvet ile blok çekilir. Burada da bloğun çekilmesinde uygulanacak kuvvetin büyüklüğünü ayarlamak mühimdir. Eğer olması gerekenden büyük bir kuvvet ile blok yukarı doğru çekilirse kulenin üst kısmının tamamıyla yıkılmasına sebebiyet verilir. Olması gerekenden daha düşük bir kuvvet uygulanırsa da hamle etkisiz kalır ve blok çekilemez. Görüldüğü gibi bu noktada da kişinin önemli bir motor becerisi olan denge kabiliyeti rol oynar. Her iki yol ile de uygulanan ölçülü kuvvet sayesinde imkansız görülen "tek bloklu sıradan taş çekme" işlemi başarıyla gerçekleştirilebilir.
Jengalar, görüldüğü gibi pek çok inceliği içerisinde barındıran ve insan zekasını ve beden kullanımını çok farklı noktalara taşıyabilen bir oyun. Bu sebeple de yüksek oranlarda ilgi görüyor. Farklı farklı yaş gruplarından ve çeşit çeşit beklentilere sahip insanlar, jenga oyununu hevesle deneyimlemek istiyor. Bu ilgi; üreticilerin bu oyun aracını farklı formlarda hazırlamasını da sağlıyor. Örneğin jenga büyük boy olarak ya da küçük boylarda tasarlanıyor. Aynı zamanda farklı jenga şekilleri ile de bu araç, oyuncuların ve oynamaya başlamak isteyenlerin dikkatini çekiyor. Jenga fiyat ve modelleri ile farklılık gösteriyor. Bu seçimde sizin için önemli olan ne tür bir oyun oynamak istediğiniz. Eğer daha kısa ve az kişiyle oynamak istiyorsanız küçük olan modeli tercih etmeniz uygun olacaktır. Çocuklarınız ile kutu oyunları oynamak istiyorsanız yine küçük modeli seçmeniz daha doğru bir karar olacaktır. Ancak daha kalabalık ve oyun deneyimine sahip bir ekiple büyük modeli tercih etmeniz sizin için daha doğru bir seçim olacaktır. Jenga ile eve geldiğinizde iş veya okul stresinizden kurtulabilir, aileniz ve arkadaşlarınızla keyifli vakit geçirebilirsiniz. Çocuğunuza küçük yaşlardan itibaren bu oyunu oynatmanız da onun ileride hem kişiliğine hem de fiziksel dengesine katkı sağlayacaktır. Örneğin; küçük yaşlardan itibaren bu oyunu oynayan bir çocuk daha sabırlı, konsantrasyonu yüksek bir kişi olacaktır. Aynı zamana gücünü de dengeli kullanabilecektir. Kutusunun taşınması kolay ve oyun kurulumunun basit olması sayesinde bu oyunu her yere götürebilir ve çevrenizdekilerle kısa sürede kurup oynayabilirsiniz. Bu pratikliği sayesinde çokça tercih edilen jenga ile hem keyifli hem de öğretici dakikalar yaşayabilirsiniz. Konuya dair daha detaylı bir inceleme yapmak istiyor iseniz sayfamıza göz atabilirsiniz.
Jenga, dikdörtgen ve çubuk benzeri bloklar ile oynanır. Dikey ve yatay olarak üst üste dizilen çubukları devirmemek temel amaçtır. Sırası gelen oyuncu oluşturulan kuleyi devirmeden ve yalnızca tek el kullanımı ile bir taş çekimi yapmaya çalışır. Ardından da çektiği taşı kulenin en üst sırasına yerleştirir. Bu şekilde de kule yükselir. Oyun sonuna kadar kuleyi devirmeyen oyuncu kazanan tarafta yer almış olur. Oyun, kulenin devrilmesi ile son bulur.
Jenga, toplam 54 blok parçaya sahiptir. Oyuna başlarken bu parçalar üçer üçer, toplamda 18 sıraya denk gelecek biçimde dizilir.
Jenga için bir oyuncu sayısı kısıtı yoktur. Yalnızca oyuna başlanması için minimum iki kişi gerekir. Bununla birlikte, yaygın olarak 4 kişi ile oynandığı gözlenir. Kişi sayısının azlığı, oyuncuların oyuna daha çok müdahil olmalarını sağlayacağından daha heyecan dolu bir oyun için daha küçük gruplar tercih edilebilir. Kalabalık bir ortamda çok fazla insan tarafından oynanmak isteniyor ise de; oyuncular öncelikle küçük gruplara ayrılıp oynayabilir. Daha sonrasında bu grupların kazananları yeni bir grupta karşı karşıya getirilebilir. Böylece kalabalık ortamda oynanabilmesine turnuva yöntemi ile bir çözüm bulunmuş olur.