Geri bildiriminiz için teşekkür ederiz.
Sizin için geliştirmelere devam ediyoruz, keyifli alışverişler.
Yazar, M.Ö 9. Yüzyılda yaşamıştır. Doğum yeri kesin olarak bilimese de İyonya olarak kabul edilmektedir. İlyada ve Odysseia destanları, Homeros’un en değerli eserleri olarak değerlendirilir. Yunan kültürünün temelini oluşturan ve dünya kültürüne kök salan bu eserler, tüm dünya tarafından benimsenmiştir. Yaşamı hakkında çok fazla bilgi bulunmayan yazar, kör ve yaşlı olmasına rağmen şiir okuyarak yaşamını sürdürdüğü söylenmektedir.
Yunan Mitolojisi’nde ve Yunan Edebiyatı’nda çok büyük etkiye sahip olan Homeros, yazdığı iki önemli destan ile yüzyıllar boyunca okurları etkilemiştir. Homeros’tan sonra birçok yazar bu destanları modernize edip düzenlemeye çalışmışlardır fakat hiçbiri Homeros’un yakaladığı etkileyiciliği sunamamıştır. Yazar, eserlerinde insan ve ruhu iki parça olarak görmektedir. İnsan öldükten sonra psykhe diye adlandırılan, ruh ile eşdeğer bir kavram ile görünmeyen dünyaya göç eder. Homeros şiirleri genellikle bu kavram üzerinden ilerlemektedir. İnsan ölünceye kadar bu ikinci kişilik devreye girmez, zamanını beklemektedir. Yazarın şiirleri genellikle din ve hakikatler ile doludur. Manevi güzellikleri her zaman ön planda tutan yazar, faydalı bireyler olmanın yollarını eserlerinde dile getirmektedir. Eserlerinde kullandığı dilin sadeliği ve anlaşılırlığı sadece o dönem şairlerini etkilemekle kalmamış, bugünlere kadar uzanan şairlerin ve yazarların dikkatini çekmiştir. Her jenerasyona umut ışığı olan yazar, mitolojiye ve tarihe ilgi duyan okuyucuların kesinlikle okuması gereken bir yazardır.
İlyada destanı, insanların temel duygularını ele alan beşeriliğin ön planda tutulduğu önemli bir eserdir. Savaşın çıkma sebebi, kıskançlık, güzellik yarışı sonucunda çıkan kaos ve en güçlü olma savaşıdır. Destan, tanrı ve tanrıçaların kendini insanlardan üstün görüp kendi cezalarını insanlara ödetmesiyle özetlenebilir. Kendi öfkesine yenik düşen insanların çevresine ne kadar zararlı olabileceğini kanıtlayan bu destan, insanların zor durumlarda nasıl davranması gerektiğini göstermektedir. Destanın sonunda yaşanan dramatik durum da dünyanın genelini özetlemektedir. Savaşın nedeni incir çekirdeğini doldurmayacak bir nedenden dolayı çıkmıştır fakat savaşın sonucunda binlerce asker can vermiştir. Dul kalan eşler, babasız kalan çocuklar ve evlatsız kalan anne babalar… Savaş hiçbir şeyi değiştirmemiştir. Ego savaşlarının gerçek savaşa dönüştüğü İlyada eseri, okuyuculara adeta bir ders niteliğinde yazılmıştır. Gereksiz ve yersiz savaşların insanlığa hiçbir şey katmayacağını, aksine savaşların sadece pişmanlıklarla sonuçlanacağını anlatmaya çalışan yazar, eserine sosyolojik bir bakış açısıyla yaklaşmıştır. Bu sayede toplumun sorunlarını toplumun özünden örnekler vererek okuyucularına anlatmıştır.
Yazar, bu eserde İlyada ile karşılaştırıldığında, daha fazla doğa üstü olay ile okuyucu karşısına çıkmaktadır. İlyada destanında savaş ve toplum üzerinden ilerleyen hikaye, Odysseia eserinde bireye indirgenmiştir. Eserin kahramanı olan Odysseus’un ülkesine dönmesini konu alan eser, epik türündedir. Destanın içerisinde peri, tanrı ve dev gibi doğaüstü canlıların olması Odysseus’un eve dönmesini geciktirmiştir. Eserde tanıtılan tanrılar, insanlarla benzer özellikler taşımaktadır. Yeme,içme, tartışma ve güç gösterisi yapmaları insanlarda da görülen davranışlardır. Odysseus’un düşmanı olan Poseidon, Odysseus deniz yolculuğu yaparken denizlerin hakimiyetini lehine kullanmıştır ve serüveninde Odysseus’a zorluklar çıkarmıştır. Athena ise Odysseus’un yanındadır. Ona yardımcı olmak adına Odysseus’un ölmüş arkadaşının kılığına girerek ona yol göstermiştir ve eve gidişinde ona yardımcı olmuştur. Odysseus’un hanımı Penelope, Odysseus’un öldüğünü varsaymasına rağmen onca sene kimseyle evlenmemiştir. Evlenme konusunda çok fazla insanın talebi olmuştur fakat Penelope bu isteklere karşı tepkisiz kalmıştır. İlyada destanında bulunan savaş ve dram konusunun devamı olarak yazılan Odysseia destanı, serüveni ve aşkı konu almaktadır.