ilk anda tatlı baharatları hissettiğiniz yudum beklenenin aksine oldukça yumuşak ve kremsi ancak tam pürüzsüz değil, damakta hoş bir iz bırakıyor. After taste’i ile dikkat çeken bir kahve olan malabar kahvesi yudumun hemen sonrasında boğazda sizi
bir anda şaşırtan tütünsü bir his bırakıyor.
Hindistan’da kahve üretimi 1600’lü yıllara kadar uzanıyor. Önceleri Yemen üzerinden giden Hindistan kahveleri 1800’lü yıllarla beraber Avrupa’ya ihraç edilmeye başlandı. Tabi o dönemlerde Süveyş kanalı olmadığı için Limandan kahve
ile yüklenen geminin Avrupa’ya ulaşması 3 ayı buluyordu. Hint Okyanusu ile başlayan yolculuk, Atlas Okyanusu ve Cebeli Tarık Boğazı üzerinden İspanya, Fransa ve İtalya limanlarına ulaşıyordu.
Bu yolculuk esnasında denizin iyotlu ve nemli havasına geminin ahşap ve rutubet kokusu da dahil olunca bundan kahve çekirdekleri de etkileniyor ve yolculuk başında yeşil olan renkleri Avrupa’ya geldiklerinde sararmış oluyordu.
Kahve de kavrulunca çıkan lezzet de diğer kahvelere göre çok farklılaşıyordu. 1869’da Süveyş Kanalı açılınca bütün Avrupalı ve Hindistanlı Kahve Tüccarları adeta bayram etti. Çünkü 3 ay süren yolculuk artık 1 ayda tamamlanacak ve
Hint kahveleri hasat sonrası çok daha hızlı Avrupa’ya ulaşacaktı. İlk gemiler şenliklerle yola çıktı ve Avrupa’ya ulaştı. Bir iki hafta içinde bütün Avrupalı Tüccarlara şikayetler yağmaya başladı, gelen çekirdekler kalitesiz bulunuyor, bozuk
deniyor o alışılan tat bir türlü bulunamadığı için siparişler iptal ediliyordu.
Bu çok büyük bir ticari çöküşü birlikte getirebilirdi ki Hintli üreticilerden biri aynı gemilerden biriyle Avrupa’ya gittiğinde malının renk değiştirmediğini gördü. Tadı da daha önce Avrupa’da tüketilenler gibi değildi.
Sorunun ne olduğunun anlaşılması sonrasında çok da uzun sürmedi. Seyahat 3 aydan 1 aya düşünce çekirdekler eskisi gibi iyot ve ahşapla demlenmiyor ve alışılan tat yakalanamıyordu. Üreticiler hemen deniz kıyısında depolar kiralamaya
ve yeni deniz kıyısı depoları inşa etmeye başladılar. Ürünlerini 2 ay boyunca pencere ve kapıların açık olduğu deniz kıyısında ahşap depolarda tuttular ve sonra sevk ettiler. Böylece Avrupa da tekrar aradığı tadı bulmuş oldu.
Tadım Özellikleri | |
---|---|
Çekirdek Tipi | Arabica (Kent, S795, Catimor, S9) |
Hasat Zamanı | Ekim - Şubat |
İşleme süreci | Muson |
Tadım Notları | Topraksı, Tatlı baharatlar, tütün |
Aroma (Koku) | Odunsu, tütün |
Gövde | Orta |
Asidite | Düşük - Orta |
Yetiştiği İrtifa | 1100 - 1200 m |
Bu güzel çekirdekler adından da anlaşılacağı üzere Hindistan’ın Kerala bölgesindeki Malabar kıyılarında yetişir. Muson rüzgarları etkisinde kalan ve uzun süreli muson yağmurlarıyla ıslanan ve büyüyen kahve ağaçları bu nefis iklimi çekirdeklerin lezzetine
yansıtır.
Çekirdekler kirazlarıyla beraber güneş altında kurumaya bırakılır ve meyve tamamen kuruyup da çekirdekten rahatça ayılabilecek duruma gelene kadar güneş altında kurutulur. Kabuklarından ayrıştırılan çekirdekler muson mevsimine kadar bekletilir
ve bu mevsim geldiğinde 12-16 hafta kadar deniz kıyısında ahşap ve açık depolarda tutulur. Rengi değişen ve muson iklimini bütün nimetlerinden yaralanan çekirdekler sonrasında bizlere kadar ulaşır.
İçimindeki en belirgin nokta ilk yudumda yumuşak bir kahve mi yoksa sert bir kahve mi olduğunu anlayamayıp tereddütte kalmanızdır. Bu tereddüt anlaşılana kadar 4-5 yudum geçer ve fincandaki son yudumu aldığınızda halen anlam veremediğiniz
sert mi yumuşak mı tereddüt ettiğiniz ama lezzetini sevdiğiniz bir kahve içmiş olursunuz. Bunun aslında içim oldukça yumuşaktır fakat dilin baharat ve acı tatları algılayan bölümlerinin önde olmasından dolayı çekirdekteki bu tatlı baharat tatları
önce algılanır ve bir tadım karmaşası oluşur. Benzer durum after taste’de geçerlidir.
Damakta kalan çok hoş ama belirgin izler yudumdan hemen sonra boğazda da belirmeye başlar, işte asıl keyifli nokta da burasıdır. En belirgin şekliyle AeroPress demlemede ortaya çıkan bu özellik filtre demlemede de hissedilir. Espresso
tadımında ise asidite bir miktar belirginleşir ve baharat tatlarını dengeleyerek içimi oldukça hoş bir espresso sunar size. Bu kahvemizde 4 ayrı varyete görmeniz mümkün.
Kahve Hindistan’da yetiştirilmeye başladığında toprak verimi ve iklim nedeniyle başarılı ürünler elde edilse de yaprak pası hastalığına karşı direncin düşük olması nedeniyle mahsul kayıpları yaşanmaya başladı.
Kent varyetesini bütün çekirdeklerin atası kabul edilen Typica türünün Hindistan’da doğal mutasyona uğramış versiyonu gibi düşünebilirsiniz. Bu varyete, kendini doğal mutasyonlarla kısmi de olsa kahve pasına dayanıklı hale getirmiştir.
20. Yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren hem Hindistan hem de Kenya ‘da üretilmektedir.
Takip eden yıllarda Hindistan Balehonnur Kahve Araştırma İstasyonu tarafından yapılan araştırmalarda, çaprazlama yoluyla kahve pasına dirençli bir tür oluşturuldu. S795 (S: Selection) olarak adlandırılan bu tür S288 isimli Liberica ve
Arabica çekirdeklerinin doğal mutasyonu olan bir tür ile Kent varyetesinin karışımıydı ve Hindistan koşullarına tam uyum sağlıyordu.
Catimor, 1959 yılında Portekiz'de yüksek verim, yüksek hastalık direnci ve küçük bitki boyutu (yani daha yüksek yoğunluklu ekim) gibi sihirli formül arayan bilim adamları tarafından geliştirildi. Caturra ve Timor melezi olan Catimor’un
öne çıktığı nokta ise kahve pası hastalığına karşı dayanıklı olmasıdır.
S9 (Selection 9) ise kahve hastalıklarına karşı direnci yüksek bir çekirdek. Typica ve Timor varyeteleri arasında geliştirilmiş bir melez. Kül ve isli tatlar ile bilinir ve çinko, potasyum yönünden diğer varyetelere göre daha kuvvetlidir
ve antioksidan yönü de diğer çekirdeklere göre daha yüksektir.
Ürün Miktarı
250 G
Öğütülme Türü
Çekirdek
Kahve Çeşidi
Çekirdek
Marka
Bu ürünle ilgili henüz yorum ve değerlendirme yapılmamış
Bu ürün için başka satıcı bulunamadı.
Ücretsiz Kargo
İzmir
En geç 30 Nisan Salı
Kemalpaşa OSB 13. Sokak No: 13 Kemalpaşa/İzmir 35730 Kemalpaşa İzmir Türkiye
İade / değişim
talebini oluştur
Ürünü mağazaya
gönder
Mağaza iade / değişimini
onaylasın
Paran kartına
iade edilsin
*Cayma Hakkı Kullanımı ve İade Şartları, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği hükümlerine tabidir.